1 Eylül 2013 Pazar

ÇELİŞKİ

ÇELİŞKİ...
Zamanında teşhise rağmen tedaviyi geciktirenler, Kulüpler Birliği Vakfı’nda yaşanan olayların baş sorumlusudur. Adı şike ile anılanların bu camiada hala at oynatmalarına göz yumanlar aslında kendi sonlarını hazırlıyorlar. Bilsinler ki, temiz futbolun peşinde koşanlar asla ve asla bu davadan vazgeçmeyeceklerdir. O kupayı bu şehre teslim etmekle sönmeyecek bu yangın.  Ta ki adalet yerini buluncaya dek.


Olayları bulduğu her fırsatta lehine kullanmaya çalışan, bu pisliğe her seferinde göz yuman, göz yummak ile kalmayıp bu senaryonun yardımcı oyuncusunun sahibi olduğu gazeteler; Kayserispor’un başkanının yaptığı açıklamalara “Trabzonspor’a şike göndermesi” başlığı atarak fırına sürmesinden önce, Fenerbahçe ile kendilerinin fırına sürdükleri mercimeği çıkartmaları gerekmektedir. Zira fırındaki mercimeğin kokusu ülkemizin sınırlarını aşmış, şikenin kokusuyla karışıp UEFA – FIFA’nın kapılarına kadar dayanmıştır.
Sayın Recep Mamur; bilmelisiniz ki Trabzonspor camiası kişi ve kurumları sadece alacakları cezada ayırmaz. İşte bu yüzden bu söylemlerinizi Kayseripor camiasına mal etmiyoruz. Boğazına kadar şikeye batmış kişilerin vekaletleri ile o masaya gelmenizi inkar edemeyip, bu durumu savunmak için “… ama sizde falanca tarihte böyle böyle yapmıştınız…” gibi mahalle ağızı ile cümle kurmak ancak üçüncü sınıf başkanların tavrıdır. Kaldı ki Trabzonspor ile aynı cümlede kurduğunuz kişilerin artık camiada esameleri okunmamaktadır. Yapılan yanlışlar er ya da geç camiamızda karşılığını bulmaktadır. Cismen onursal söylemler fiiliyatta sorunsal olarak kullanılmaktadır.
Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım’dan vekalet alarak geldiğiniz toplantıda yaşanan olaylar için, “Ben ve kulübümün mensupları, hiçbir dönemde, şike ve benzeri işlere karışmadık; karışan soysuzlara destek vermedik, veya ekonomik işbirliğine girmedik” derken “ama onların vekaletini aldık” mı demek istediniz? Yoksa Fenerbahçe, Aziz Yıldırım ve ekibi şike yapmadığını mı düşünüyorsunuz? Bu ülke de en az sizin kadar bizde biliyoruz polis, savcılık, mahkemeler ve tabi ki kanunlar olduğunu. Ki bu ülkenin polisi değil midir, bir 3 Temmuz sabahı Aziz Yıldırım’ın kendisini sürgünle tehdit ettiği ve “Fark eder mi? BİZE HER YER TRABZON BAŞKAN” cevabını aldığı kişi?
Bu ülkenin savcıları değil midir “sayfa sayfa tapeleri ortaya koyan, Fenerbahçe sanıkların üstün gayreti ile şampiyon oldu” yazan?
Bu ülkenin 16. Ağır ceza mahkemesi değil midir “Sizin vekaletinizi aldığınız kişiye 6 yıl 3 ay ceza veren” mahkeme? Bu ceza bu ülkenin kanunlarıyla verilmedi mi? Yetmedi UEFA. Şimdi sırada CAS.
Kendi sahasında Trabzonspor’a yenilerek küme düşmesini “şike” olarak adlandırmaya çalışan sayın Mamur’a önerim, İbrahim Hacıosmanoğlu’na bilgi ve belgeleri sunmak yerine Kayseri Adalet Sarayı’na giderek suç duyurusunda bulunmasıdır. Zira kendisi bunları gerçekleştirmeyerek sadece çamur atacaksa kendisinin müfteriden farkı kalmayacaktır. Böylelikle daha önce Trabzonspor camiasını küçük düşüren başkanımız gibi, şimdi Fenerbahçe kulübünü bu hallere üşüren başkan gibi siz de Kayserispor tarihinden kara leke olarak kalacaksınız.
Kalın sağlıcakla…
www.medyatrabzon.com / 23.07.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder